news-details

CHP’li Çetin: "Kadın ve çocuklarımızın haklarının takipçisiyiz"

Çetin, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Tüm halkımız deprem bölgesine destek sunmak için adeta seferberlik halinde iken durumu fırsat bilip OHAL ilan eden Tek Adam Yönetimi, halkın bu dayanışma seferberliğini yok saymakta, hatta engellemeye çalışarak, halka hakaretler etmeyi tercih etmektedir.

Geçmişte Van’dan, Elazığ’dan, Marmara’dan biliyoruz ki; olağan günlerdeki eşitsizlik depremde kadınlar için olağanüstü bir sosyal afete dönüşmekte. Bugün de deprem bölgesinden aldığımız bilgiler de bu gerçekliği doğrulamaktadır.

CHP Adapazarı İlçe Başkanlığı olarak iktidara sesleniyoruz. Afet bölgelerinde ortaya çıkan otorite boşluğu ve kaos kolay hedef görüldükleri için kadınların yağma ve cinsel şiddet karşısında daha savunmasız kaldığı alanlardır. Bu nedenle deprem bölgelerinde kadın ve çocukların güvenliği için derhal ekstra önlem alınmalıdır.

Deprem bölgesindeki hijyen sorunu ciddi enfeksiyon ve salgın hastalık tehlikesine işaret etmektedir. Hiç vakit kaybetmeksizin temiz su ve özel tuvalet ihtiyacı karşılanmalıdır. Hijyen sağlayacak malzemelerin bölgeye ulaşması sağlanmalıdır.

Devlet kurumlarının ihtiyaç listelerinde hijyenik pede değinilmediğini görmekteyiz. Derhal ihtiyaç listeleri güncellenmeli kadınların özel ihtiyaçlarının temini sağlanmalıdır kadınlarımızın acil ihtiyacı olan kişisel bakım, hijyen ve tekstil ürünleri acil ihtiyaçlar olarak tanımlanıp derhal afet bölgesine yönlendirmelidir.

Pek çok hastanenin yıkıldığı bilgisiyle birlikte kadın doğum servislerinin hizmete kapatıldığı haberleri gelmektedir. Olağan koşullarda 'en az 3 çocuk' isteyenler, cehennemine dönmüş afet bölgesinde kadınların sırtını sıvazlayıp depreme kader planı derken, bir kısım medya 'enkaz altında bebeğini emzirerek hayatta tuttu' haberleriyle iktidarın hamaset siyasetine destek vermektedir.

Yandaş medyanın da gösterdiği gibi annelik enkaz altında da devam etmektedir. Ancak kadınların bugün ihtiyacı olan işe yaramaz güzellemeler değil, acil ve gerçek çözümlerdir. Gebe ve emziren kadınlar ihtiyaca göre derhal afet bölgesinden uzaklaştırılmalı, doğumlarının gerekli ve sağlıklı teçhizatın bulunduğu yerlerde yapılması sağlanmalı, süt kesilmesi ihtimali gözetilerek yenidoğan mamaları acilen tedarik edilmelidir.

Barınma ve ısınma deprem bölgesinin en temel sorunudur. Kadınların ve çocukların güvenliği ruh sağlığı gözetilerek, barınma ve yerleşim planlamaları hiçbir kadını açıkta bırakmayacak şekilde yapılmalıdır. Sahada meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarıyla koordineli çalışma sağlanmalıdır.

Olağan durumlardaki kadın düşmanı politikalarınız bugün yüzbinlerce kadının can güvenliğini tehlikeye atmaktadır. Cinsiyetçi uygulamalara derhal son verin. Devletin, tüm kamu kurumlarını kadınların özel ihtiyaçlarına karşılamak üzere özel önlemler alacak şekilde seferber edin.

Anne babasına ulaşılamayan çocukların tarikat ve cemaatlerin kucağına itildiğine bunların çocukları alıp ülkenin farklı yerlerine götürdüklerine ilişkin haberler alıyoruz bu asla ama asla kabul edilebilir bir durum değil devletin refakatsiz kalan çocukları tarikat ve cemaatlere değil sevgi evleri başta olmak üzere devletin himaye ve gözetimine alması olmazsa olmazımızdır. Bir tek evladımızın dahi tarikat ve cemaatlerin eline bırakılmasına asla tahammülümüz yok.

'Bir sözümüzde evlat edinenle, evlatlık arasında, evlenme engeli yoktur' diyen Diyanet işleri başkanlığına; 'İçinizde insan olmaya dair en küçük bir sevgi, vicdan kırıntısı olmayan, kadını çocuğu her durumda yok sayan zehirli sapkın anlayışınız herkesin malumu ancak bu açıklamanız hastalıklı düşüncelerinizi ifade etme aymazlığının çok ötesine geçmiş kanunları hiçe sayan anayasal suç işlediğinizin en somut göstergesi olmuştur.

Başta Medeni Kanun'un 129/3 maddesi açıkça evlat edinen ile evlatlığın evlenmesini yasaklamasına rağmen bu vb onca bu kanunu hiçe sayan açıklamalar yapmak alenen anayasayı yok sayma girişimidir ve savcılarımızı anayasayı hedef alan bu suçunuzla ilgili gereğini yapmaya davet ediyoruz.

Başta kadınlar olmak üzere tüm halkımız, depremin ilk anından bu yana emsalsiz bir dayanışma örgütlüyor. Halkımız pek çok örgütün çağrılarına uyarak kadınların özel ihtiyaçlarını gözeterek bölgeye destek oluyor. Biz bu dayanışmayı örgütlemekten vazgeçmeyeceğiz, siz bu desteğe köstek olmaktan vazgeçin.

Tüm halkımızı, tüm kadınları, kadın örgütlerini deprem bölgesinde de kadınların özel ihtiyaçlarının karşılanması için, depremin vurduğu kadınların cinsiyetçi uygulamalarla da mağdur edilmesine karşı çıkmaya çağırıyoruz.

İktidarın not ettiği gibi biz de Yaşadıklarımızı asla unutmamak, unutulmasına izin vermemek için kadınların ve çocukların yaşadıklarının notunu tutuyoruz.

Çetin, Evlatlarını kaybedenlerin acısını, günlerdir çocuklarının akıbetini öğrenmeye çalışan insanların çaresizliğini, çocuklara sağlamadığınız her türlü hizmeti, çocuklarımızdan çaldığınız geleceği kader diye örtemeyeceksiniz. Kadın ve çocuklarımızın haklarının takipçisiyiz. Çocuklarımız gerici, istismarcı politikalarınızın kölesi olmasına izin vermeyeceğiz. Geleceğimizi karanlığınıza teslim etmeyeceğiz."

Hibya Haber Ajansı